KAPTAN'IN ÖZÜR DEFTERİ!

   Sevgili okur, bu bir özür yazısıdır. Sevgili okur derken, bu yazıyı sadece sevgili okur diye bir yargı çıkarmayınız. Yok öyle bir sevgili. İstirham ederim. Bu konuyu netliğe kavuşturmak benim için önemliydi. Sanırım artık konuya girebilirim. Evet giricem.

   Bu gece bir arkadaşa şaka  yaptık. Şakanın sonucunda bir gönül kırıldı. Bu kırıklığı bertaraf etmek maksadıyla bu yazıyı kaleme alma gayreti içerisindeyim. Umarım başarılı bir sonuç elde ederiz.



   Şakanın kurbanı değerli arkadaşımız, kardeşimiz, kaptanımız, kıymetli hocamız Fahri Çayır. Yanda fotoğrafını görüyorsunuz. Tipinden asalet aktığını düşünüyor olabilirsiniz. Haklısınız da nitekim. Ne kadar da yakışıklı değil mi? Yeni nesil onun eseri olmasında kimin eseri olsun? Alnında bilgilerden bir çelenk yok mu sanıyorsunuz?  Bir matematik hocası kolay mı yetişiyor Allah aşkına? Asla, kat'a zinhar... 

   Velev ki yetişiyor, hepsi Fahri hoca kadar karakterli olabilir mi? Velev ki karakteri düzgün, Fahri hoca kadar zeki ve disiplinli aynı zamanda da hitabet kabiliyeti kuvvetli olabilir mi? Sizce bir balığa, karada yüzmesini söylemek mantıklı mı? Evet bu örnek buraya olmadı. Ama olsun, konumuz bu değil.




   Bu geceyi yaşanmamış sayabiliyor muyuz kaptan? Umarım sayabiliriz. Tabi ikinci yarısını. İlk yarısı gayet iyiydi. En azından bizim açımızdan. Neyse. Öncelikle şakayı abartan U.T.- F.K. ve S,T. isimli şahısları esefle kınıyorum. Daha önce de senin ihtar ve uyarılarına rağmen çeşitli şaka girişimleri olmuştu. Yani arada gereksiz sululukları olmuyor değil. Sanırım hiç büyümeyecekler. Onları bu şekilde satmamın akabinde kendime de bir pay açmak istiyorum. Tamam benim de minik bir payım olmuş olabilir. Fakat önemli olan faturanın azmettiriciye kesilmesi gerektiği hususu. Hattı zatında, nedense taşın altından hep o çıkıyor. Eminim yine o çıkacaktır. ( Kapo'lar affedersiniz çok pis sattım sizi, ahaha )

   Her neyse, sonuç itibariyle kötü ve gereksiz bir şaka oldu. Zamanlama açısından da yanlış bir seçim olduğu kanaatindeyim. Fakat senin de bizi seviyesizlikle itham etmen hiç hoş olmadı. Hadi diğer 3'ü neyse de benim ne seviyesizliğimi gördün olum? Mahkemeye verip sürüm sürüm süründürmediğimin bir sebebi varsa o da vicdan azabı çekiyor olmamdır. Mesela bu cümle seviyesiz ithamların hüküm sürdüğü, at koşturduğu, hakimiyet kurduğu bir cümle. Ben sana böyle bir şey der miyim? Evet dediğini duyar gibiyim. Çok teessüf ederim.

   Vicdan azabı çekme hususunda sanırım ciddiyim. Moralim bozuk. Yarım saattir Ferdi Tayfur dinliyorum hatta. Durumu tahayyül edip, ciddiyetini kavrayabiliyor musun? Ama ne şarkıları varmış be? Şu an gelecekteki sevgilimi bile özlüyorum. Beni bu hallere düşürmen hiç hoş değil. 

   Hem olaydan yalnız mağlum dakika kadar öncesini bir hatırla. Pes'te nasıl bir ders vermiştik S.T ve F.K'ya. Arap atı gibi açılacağımızı ve onlara derslerini vereceğimizi söylediğinde, nasıl da hunharca gülmüşlerdi. Ani başlayan sağanak misali, Madrid ataklarında hop oturup, hop kalkmışlardı. Biz ise ender gelişen Barcelona ataklarında çocuklar gibi şendik. 2 Kaptan onları nasılda dize getirdik? Hatırlasana, F.K. maçı kaybederlerse Aydın'da neler yapacağını söylemişti. Tamam bunu yapmayacaktı ama komikti be. Hem son dakika golüyle fişlerini nasılda çektik ama? Penaltı da öyle kullanılır işte. Takdiri hakettiğini belirtmem gerekir.

   Şimdi ayran içtikte tahteravana mı bindik? Bu söz de böyle değildi sanki. Neyse bir önemi yok. Velhasıl pek kıymetli Fahri hocam, kısacası şahsım ve diğer 3 kaptan adına zaatı şahanelerinden özür diliyorum. Bu üçlünün adına, bir daha böyle gereksiz sululuklar yapılmayacağını taahhüt eder, esenlikler dilerim. 

   Ve siz, evet siz geri kalan 3'lü, bu olayın müsebbibi olmaktan gurur duyun. Özellikle çeyrek kod adlı şahısa sesleniyorum. Ayıp değil mi U... Neyse bu vak'adan  kendime de pay çıkarmıştım, suçu paylaşıyorum. 

   Evet kaptan, büyüklük sen de kalmasın mı? Yetişkin olmak bunu gerektirmez mi? Ne yani evlerimizi ateşler mi salsın? Yuvalarımız mı yıkılsın? Birliklerimiz mi bozulsun? Gel he de çözelim şu işi. Ha bu beddualara he deme aman diyim. Bir de seninle uğraşmayalım. Bu özre he de ki. Yeni maceralara atılalım. Fotoğraflı motoğraflı. Tıpkı eski günlerdeki gibi. 

   Ferdi de baydı yalnız. Pek tarzım değilmiş. Neyse çağrıya kulak verelim. Ayıp etmeyelim. Hem biz seni bir başkası yerine niye koyalım olum? Onun yeri ayrı, hem dün gece bana neler yaptılar bir bilsen... Her neyse, dediğim gibi büyüklük sende kalsın. Çünkü olgunluk en çok ta sana yakışıyor kaptan...

Yorumlar

  1. Aman ha Fahri Hoca... Bir kere affederseniz bunun arkası gelir.. Yapmasalarmış.. Oh ne ala, yap et, özür dile, olsun bitsin. Nerde o yoğurdun bolluğu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yangına körükle gitmek yakışıyor mu hiç sayın kahve telvesi? Ben sizin blogunuzda hiç kara propaganda yürüterek böyle yorumlar bırakıyor muyum? Hiç yakışmıyor :) İnsan iki gaz verir be, hüsn-ü zan kalmamış azizim :))

      Sil
  2. Şahsen ben yakıştırdım.. Pek bi güzel durdu ..Su-i zan dururken Hüsnüyü kim ne yapsın ? Buyurun, blogum her türlü propagandaya açıktır. Zira reklamın iyisi kötüsü olmazmış. Sadece hangi kameraya el sallayayım, bir de hangi kanal? söylerseniz memnun olurum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizli çekim yapıyoruz Sürç-ü Fikir olarak. Dolayısıyla kameralarımız ve kanalımızı ifşa edemiyoruz. Hem, ben de sizin blogunuzdan Almanya'ki halamlara selam yollama hakkını kendimde buluyorum o zaman. Üstelik halam bile yokken..

      Sil
  3. Zahmet edip bloguma gelmişken haroşa tarifi bile verebilirsiniz. Biz okuyucularımıza yazacakları yorum konusunda baskı yapmadığımız gibi, herhangi bir sınır da koymuyoruz efendim.. Sınır dedim de, sınır tanımayan doktorlar n'apıyorlar ki bu aralar, hiç sesleri solukları çıkmıyor..Nerden aklıma geldiyse, merak ettim şimdi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haroşa değilde çok iyi Selanik'lerim var. Doktorlar mevzusuna gelince, onlar aynı adı taşıyan tv dizisi yayından kaldırılınca elim bir burukluk yaşadılar, yaşıyorlar. Aynı zamanda güneşin girmediği evlerde ikametlerini sürdürmekteler. Enteresan canlılar..

      Sil
  4. Şaka belli bir sınırda kaldırılır ama bazen insanlar durması gereken yeri bilmiyorlar :(
    Tansel ne denir umarım af eder :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz bilemedik işte Gülay abla, gafilane davrandık. Umarım öyle olur :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar